Ulaştırma Bakanının Ankara Hilton Otelinde EXPO heyetine verdiği yemeğe ilgi büyüktü. Kimler yoktu ki yemekte… Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İzmir in Expo adaylığına verdikleri önemi gösterircesine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı yalnız bırakmamışlardı. CHP’yi Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak temsil etti. Pek çok İzmir milletvekili de salondaydı. Girişte karşılaştığım Genel Sekreter Los Sartales’le 2015 Expo çalışmaları sırasında çok sık beraber olmuştum. Kucaklaştık. ‘Nasıl gidiyor’ dedim, ‘çok büyük ilerleme var’ dedi. ‘Temaslarımız çok etkileyiciydi’ diye ekledi. Salon çok kalabalıktı, daha fazla sohbete imkan bulamadık. Ayrılırken tekrar uğradım Genel Sekretere. Masa üstü çalışmaları iyi gidiyor dedik. Sonra da bir espriye beraber güldük. Masa üstü çalışmaları kadar masa altı çalışmaları da önemliymiş…
Expo inceleme heyetinin başkanı Steen Christensen’i ilk kez gördüm ben. Tipik bir Danimarkalı. Binali Yıldırım’dan sonra o da konuştu. Bir şeye vurgu yaptı: Hükümetin desteğine. Bunu o kadar önemsemişler ki ‘diğer aday şehirlerde acaba bu destek yok mu’ diye geçirdim aklımdan. Sonra da ‘inşallah öyledir’ dedim içimden.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de konuştu. Özellikle sağlık teması üzerinde durdu. Belli ki Sayın Çelik Bakanlığının tanıtım gücünü İzmir için seferber etmeye devam edecek.
Geza Dologh hoş adamdır. Çok da esprili konuşur. “Geza abi, nasıl gidiyor” dedim. “Sen benim her zaman iyimser olduğumu bilirsin, her şey yolunda” dedi bana. “Resmi ve gayr-ı resmi çalışmalardan ne haber” diye sorduğumda da “resmi çalışmalarda sorun yok, diğerine bundan sonra bakarız” dedi. Anladım ki Geza Abinin gündeminde çok şey var.
Benim bulunduğum masada Mehmet Timuroğlu da vardı. “Expo işi nasıl gidiyor” diye ona da sordum. Baktım, o da çok iyimser. “Beş aday şehir var, şanslarını nasıl değerlendiriyorsun” dedim. İlk oylamada en az oy alan devre dışı kalıyormuş ve oylama bu prensiple devam ediyormuş. Timuroğluna göre ilk oylamada Tayland’dan Ayutthaya elenirmiş. İkinci oylamada Brezilya’dan Sao Paulo gidermiş. Üçüncü oylamada Rusya’dan Ekaterinburg’un devre dışı kalması kaçınılmazmış. Son tura İzmir ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden Dubai kalırmış. “Sonra” dedim, “biz alır gideriz” dedi.
Heyetin İzmir temasları olumlu geçmiş olmalı. Detaylarını bilemiyoruz ama yüz ifadeleri tatminkâr olduklarını gösteriyor. İnciraltı’nda sorunların bitmiş olması çok önemli elbette. Umarım bu konuda bir daha sıkıntı çıkmaz ortaya.
Expo heyetinin 14 Aralık temaslarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayip Erdoğan’la görüşme de vardı. Çok etkilendiklerini tahmin etmek zor olmasa gerek. O gün akşam TOBB, Expo heyeti için bir resepsiyon ve yemek programı düzenlemişti. Ben bu programa katılamadım, zira üyesi olduğum Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısını takiben verilen yemeğe katılma mecburiyetim hâsıl oldu.
Benim konuştuğum herkes Expo konusunda çok iyimserdi. Kısacası Expo 2020 için soru işaretleri az gibi. Fakat ben yine de ihtiyatlı olalım derim. Yukarda iki hususun altını çizmeye çalıştım. Biri masa üstü ve masa altı çalışmalar, diğeri resmi ve resmi olmayan temaslar. Expo 2015 için çırpınanlar, 2008 yılındaki oylama gününü hatırlarlarsa ne demek istediğim gayet güzel anlaşılır. Yapılacak işleri oylama gününe bırakmak kadar vahim bir hata olamaz. Tedbirler çok önceden alınmalı.
Mesele sadece tribünlere kalabalıkları toplamaktan ibaret değil. Aslolan gol atıp maçı kazanmak.