KKTC’den bir grup milletvekili AB Uyum Komisyonu Başkanı prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyaret son derece sıcak, samimi bir aile ortamı içinde geçti. Görüşmeye, Ulusal Birlik Partisi ve Lefkoşa Milletvekili hasan Taçoy başkanlığındaki heyete ilaveten, Komisyon üyesi Ak Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, komisyon uzman ve danışmanları katıldı. “Size bir konuk gibi davranamayız. Burası sizin vatanınız, kendi eviniz, kardeşinizin evi. Kendi evinize, hoş geldiniz.”diyerek söze başlayan Komisyon Başkanı ve Ak Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu, Güney Kıbrıs’ta yapılan seçim sonuçlarının Kıbrıs’taki kardeşlerimiz ve Türkiye için hayırlara vesile olmasını diledi.
“Yoğun çabalar sonrasında, KKTC’nin Avrupa Konseyine gözlemci olarak katılmasını sağlamak önemli bir başarıdır. Bu başarıda hepinizin yoğun çabaları, katkıları oldu. Böylece haklı davamızı daha iyi anlatma imkânı elde ettik. Bir şeyi her zaman söylüyoruz; bize yöneltilen kimi suçlamalara karşı her platformda, çeşitli anlatım teknikleri ile izahımızı yapacağız. Ancak evvela Kıbrıs ve Türkiye olarak güçlü olmamız gerekir. Güçlü Kıbrıs Güçlü Türkiye için daha çok ve bilinçli çalışmamız, özellikle ekonomide güçlü olmamız gerekiyor. Bölgede sözü geçen bir toplum ve ülke olmamız gerekiyor.”
Ziyaretleriyle Anavatan Türkiye ile müşterek çalışma doğrultusunda bir adım daha atmayı amaçladıklarını belirterek söze başlayan KKTC heyeti başkanı Hasan Taçoy, istikrarla büyümeye devam ettiği takdirde, öyle gözüküyor ki, uzak olmayan bir gelecekte Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye muhtaç duruma geleceğini, güneyde, yeni yapılan seçimler sonrasında yeni bir süreç başlayacağını umduklarını söyledi.
Bunun üzerine, şimdiye kadar Kıbrıs’ta hep yapıcı olduğumuzu ifade eden AB Uyum Komisyonu ve Ak Parti İzmir Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu şöyle konuştu: “Bize siz bir adım atın dediler. Türk tarafı olarak, yapılan referandumda “birlikte yaşamaya ve barışa evet” dedik. İyi niyetimizi, çözüm irademizi çok net olarak gösterdik. 2004 referandumunda Rumlar da “evet” deseydi, bugün çok daha iyi bir aşamada olacaktık. Ama şimdi yeni bir sürece giriyoruz. Ne kadar güçlüyseniz, sesiniz o kadar gür çıkıyor, kabul görüyor. Ancak güç kavramını sadece maddi göstergelerle tanımlamak yanlıştır. Maddi güç demokratik ve insani değerlerle beslenmediği zaman ülke huzuru da, kalkınması da arzulanan ideal nitelikte olmaz. Bunun için Türkiye’de ve Kıbrıs’ta demokratik gelişmeleri önemsemek gerekir. Kendi evimizi ve çevremizi temiz tutmalıyız. Önümüzdeki hafta Meclis gündeminden biri de ‘4. Yargı paketi’ olacak. Bu alanlarda yapılacak yasal düzenlemelerle Türkiye’nin gelişmişliğini daha çok artıracağız. Biz bu konuda samimiyiz. Doğrudan insanımızın iyilik ve huzurunu amaçladığımız için, yaptığımız düzenlemenin toplumda köklü, esaslı karşılığı vardır. Demokratik ve ekonomik gelişmeler doğrudan vatandaşlarımız içindir. Yaptığımız düzenlemeler, inancımızın, kültürümüzün, özlemlerimizin ana istikametine uygun olduğundan, içselleştirme ve uygulamadaki başarımız da artmaktadır. Başarı artarak devam edecektir. O zaman AB “Bu iş sizsiz olmaz” diyecektir. Bütün bu yasal düzenleme ve uygulamalarda standartları tutturmak için çalışıyoruz. Bunları yaptıktan sonra Kıbrıs için çok daha güçlü adımlar atacağız. Bu süreçte herkes sözlerine ve yaptıklarına dikkat etmelidir. Süreci tıkayacak, zora sokacak uygulamalardan kaçınmak gerekir. Örneğin konuya, Güney Kıbrıs’ın enerji arama bağlamında bakalım; bir kere Türkiye olmaksızın oradaki enerjiyi pazarlayamazlar. Bütün mesele Kıbrıs’ın hakkını korumaktır.”
AB’nin tüm hakkaniyetli çözüm önerilerine ve kriterlerine razı olduklarını ifade eden Tekelioğlu sözlerini şu ifadelerle bitirdi: “AB kendi kriterlerine sadık kaldığı sürece sorun olmaz, olmazdı. Ancak Güney Kıbrıs’ın birliğe kabulünde ve Yunanistan’a korumalı tutum AB’ye ağır sorunlar getirdi. Güney Kıbrıs’ı sorunlu olarak AB’ye aldılar. Eğer kriterlere uyulsaydı Yunanistan bu duruma düşmezdi. Sonuç olarak blokajlar kaldırılmalı, yeni fasıllar açılmalıdır. Bu yönde sonuç alıcı girişimler de başlamıştır. Yani, yeni fasıllar açılıyor.”