Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var demişler. Kimi döke saça, kimi bir tertip içinde… Her insanın da bir iş yapma yöntemi vardır. Kimi kaplumbağa hızıyla, kimi ‘Yıldırım’ hızıyla.
‘Yıldırım’ hızıyla iş yapabilmek için ‘Yıldırım’ ruhuna sahip olmak gerek.
Şimdi İzmir’in önünde bir fırsat var. Binali Yıldırım fırsatı…
Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Bey bir hafta önce “Bismillah” diyerek başlattı seçim sürecini. Süleyman Çelebi ne diyor bakın: “Allâh adın zikredelim evvela/ Vacib oldur cümle işte her kula/ Allah adın her kim ol evvel anâ/ Her işi âsan eder Allah anâ.” Ben biliyorum ki Allah adı Binali Beyin her an dilinde. ‘Allah her işini kolay kılsın’ diyerek biz de Süleyman Çelebi’nin duasına âmin demiş olalım.
On yıldan fazla bakanlık yapan Binali Beyin neler yaptığını buraya sığdırmak imkânsız. Hele O’nun başarılı icraatını rakamlara dökmek hiç mümkün değil. Zaten ben kemiyetten çok keyfiyete, nicelikten çok niteliğe önem veririm. Onun için de bu yazının başlığına ‘Yıldırım ruhu’ diye bir ifade yerleştirdim. Önemli olan hizmet için bu ruha sahip olmaktır. ‘Bu yeter mi?’ denilebilir. Yetmez ama bu olmazsa olmaz şarttır. Önce bu ruha sahip olmak gerekiyor ki diğer şartları arayabilelim. Evet, biliyoruz, Binali Bey’de mühendis olmasından kaynaklanan bir pratiklik var, bir beceri var. Bunlar doğru. Fakat Türkiye’de başarılı olmanın en önemli şartlarından biri bürokrasiye hâkim olmak ve onları yönlendirebilmektir, onlara teslim olmak değil. Ak Parti öncesi nice bakan biliyoruz, bürokratların elini kolunu bağladığı nice bakan…
‘Yıldırım’ ruhuna, ‘Yıldırım’ hızı eşlik edince Binali Beyin on yılda yaptıkları çıkıyor ortaya. Altyapı fukarası Türkiye’nin bu eksikliğinin giderilmesinde Binali Beyin ne çok gayreti oldu… Kalkınmanın en önemli şartıdır altyapı. Yol yoksa, haberleşme sorunluysa, uzakları yakın eden havayolu ulaşımı sınırlıysa, deniz taşımacılığı gibi bir büyük ticari unsurdan yeterince yararlanılmıyorsa büyük ülke olmak mümkün olabilir mi? Uzmanlar Ak Partinin başarısını üç önemli faktöre bağlıyor. Bunlar sağlık alanındaki dönüşüm, TOKİ faaliyetleri ve ulaşımdaki mucize. Elbette bunlar güven ve istikrar içinde elde edilen başarılardır.
Binali Bey, seçim sürecini başlatırken yaptığı konuşmalarda üç noktaya vurgu yaptı ve şöyle dedi: “Her işimizde samimiyet birinci planda olacak. Kuruluşa ve kurtuluşa öncülük etmiş İzmir’de herkesi sevgi ile kucaklayacağız. Farklılıklarımız olsa da gözyaşımız aynıdır. Herkes ve her anlayış bizden saygı görecek.”
Bir şeyi önemsiyor Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım. Şöyle diyor: “Tek bir şeye ihtiyacımız var: Çalışmak, çalışmak, çalışmak.” Binali Beyin kavramlardünyasındaki ‘çalışmak’ kuru bir ifade değil. Herkes çalışmayı önemser. Fakat ne yapacağını bilmeyen birisi için ‘çalışmak’ o kadar boş bir kavram olarak kalır ki… Bir tarafta Binali Beyin el attığı Aliağa-Menderes hafif metro hattı, diğer tarafta kaç yıldır bitirilemeyen Aziz Beyin İzmir metrosu… Ne yapacağını bilmeyen birisi için çalışmak ne kadar anlamlı dersiniz? Başka örneğe ihtiyaç var mı?
Bir vurgusu ve bir esprisi daha var Yıldırım’ın. Vurgusu şu: ‘İzmir’in başarısı Ege’nin ve Akdeniz’in de başarısı demektir. İzmir büyürken Ege ve Akdeniz’i de sürükleyecektir. İzmir’de yeni bir ruha ihtiyaç var.’ Esprisine gelince: Malum bugünlerde İzmir’de hem ‘kentsel dönüşüm’ gündemde, hem de ‘kenti her yağmurda sel götürüyor’ sözü… Binali Beyin esprisi çok güzel: ‘İzmir Belediyesi kentsel dönüşümü kent-sel olarak anlıyor, sele verilen kent…’
2011 seçimlerinde ortaya konan İzmir için 35 Projede de ‘Yıldırım’ ruhuna ve ‘Yıldırım’ hızına dair alâmetler görüyoruz. Bunların çok önemli bir kısmı ‘Yıldırım’ hızıyla yürüyor.
Şimdi Binali Bey’den yeni projeler bekliyor İzmirliler. Bu projelerde de aynı ruh ve hızı bulacağımız besbelli.
11 yılda 260 milyar dolarlık ihale yapan Binali Beye bugünlerde sıçratılmak istenen yolsuzluk çamuru, eninde sonunda bu işin içinde olanların yüzünü kirletecektir. O, bu sınavı çoktan vermiş, aklı da yüzü de ak bir insandır, çamur tutmaz.
‘Yıldırım’ ruhu, ‘Yıldırım’ hızıyla yeni bir İzmir için hazır. ‘Yıldırım’ gibi de desek olur.