Avrupa Birliği’ne üyelik, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli çağdaşlaşma projesidir.
Avrupa Ekonomik Topluluğu’na yapılan başvurunun tarihi olan 31 Temmuz 1959, Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme hedefinin somutlaştığı, Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birini teşkil etmektedir.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik hedefi, ülkemizin ve Türk halkının “çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak ve geçmek” hedefini gerçekleştirme iradesinin de belirgin bir sonucudur.
AB üyeliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir devlet politikasıdır ve 1959 yılından bu yana bütün hükümetler, devlet kurumları ve toplumun büyük bir çoğunluğu bu hedefi benimsemiş ve sürdürmüştür.
Ülkemizin Avrupa Birliği yolculuğu, 52 yıllık bir süreçtir.
Bazı sebeplerle bu süreç uzamış ve arzu ettiğimiz sonuca henüz ulaşmamış olsa da, tam üyelik yolunda gerekli adımları kararlılıkla atmaya devam ediyoruz. AB içinde oluşan standartlara, genel anlamda, dünya medeniyetlerinden süzülüp gelmiş, bütün insanlığa ait değerler olarak bakıyoruz. AB’nin ister içinde olalım, ister dışında, bu standartları yakalamamız gerektiğini her platformda vurguluyoruz..
Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin, Türkiye’nin, tarihinden, coğrafyasından ve 1963 Ankara Anlaşması’ndan kaynaklanan hakkı olduğuna inanıyoruz. Tam üyelik dışında özel bir statüye yönelik hiçbir kararı kabul etmeyeceğimizi her ortamda dile getiriyoruz.
Avrupa Birliği’ne üyeliğin, ileri demokrasiyle buluşmanın, sosyo-ekonomik refahın artırılmasının bir aracı olarak görüyoruz. AB Müktesebatına en üst seviyede uyum sağlamak için gayret ediyoruz. Türkiye, son bir yıl içerisinde, bazı üye ülkelerin engellemeleri sebebiyle açılması mümkün olmayan fasıllarda bile kayda değer gelişmeler sağlamış, mali hizmetlerden ulaştırmaya, enerjiden yargı ve temel haklar faslına kadar çok çeşitli alanlarda önemli gelişmeler göstermiştir.
Özetle, Türkiye’nin, 1959′da temelleri atılan ve 2005 yılında başlayan müzakerelerle yeni bir boyut kazanan Avrupa Birliği’ne üyelik süreci, ülkemiz açısından siyasi, ekonomik ve kültürel yönden olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi, getirmeye de devam etmektedir. Avrupa Birliği Müktesebatına uyum amacıyla yürütülen çalışmaların çoğu, halkımızın refahının artırılmasına, demokrasimizin güçlendirilmesine, temel hak ve özgürlüklerin daha ileri noktalara götürülmesine, kısaca, insanlarımızın daha iyi bir yaşama kavuşmasını sağlamaya yöneliktir.
Nihai hedefimiz Avrupa Birliği’ne üyeliktir. Bu yoldaki engellemelere bakmadan reformları sürdüreceğiz. Avrupa Birliği’nden de ahde vefa ilkesine uygun davranmasını ve iç politika kaygılarıyla bu süreci sekteye uğratmamasını bekliyoruz.
AB tarafından yayınlanan her “İlerleme Raporu”nu dikkatle değerlendiriyoruz. Başımıza kuma gömmüyor, AB’nin bakış açısını önemsiyor ve muhataplarımızla açık yüreklilikle her konuyu tartışıyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, Avrupa Birliği Müktesebatına uyum çerçevesinde diğer kurumlarla işbirliği ve koordinasyon içerisinde üzerimize düşeni yerine getirmekteki kararlılığımızı vurguluyoruz.
Komisyonumuz, ülkemizin Avrupa Birliği’ne katılım süreci ile Avrupa Birliği’ndeki gelişmeleri izlemek, Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine katkı sağlamak, Avrupa Birliği kurumları ile ilişkileri yürütmek ve TBMM’ye sunulan kanun tasarı ve tekliflerini Avrupa Birliği müktesebatına uygunluğu yönünden incelemekle görevli olarak 15 Nisan 2003 tarihinde kurulmuştur.
Komisyonumuz o tarihten bu yana, gerek Müktesebat uyumu, gerekse Avrupa Birliği kurumları ile ilişkilerin yürütülmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. 24’üncü Dönemde de bu doğrultudaki çalışmalarını sürdürecektir.
Bugüne kadar ülkemizin Avrupa Birliği sürecine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz.. AB yolunda gönüllü paydaşlarımız olduğunu biliyoruz. Bu daireyi genişletmek istiyoruz. Paydaşlarımızın katkılarını önemsiyor ve onlara da teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Saygılarımla.
Prof. Dr. Mehmet TEKELİOĞLU
İzmir Milletvekili
AB Uyum Komisyonu Başkanı