İngiltere Parlamentosu Milletvekili ve Türkiye Dostluk Grubu üyesi Robert J. Walter, 16 Nisan Salı günü, ‘Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi’ kapsamında AB uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu’nu ziyaret etti.
Walter’ı komisyon salonunda kabul eden Mehmet Tekelioğlu, Değişim Projesi’nin İngiltere ayağı kapsamda yapılan bu ziyaretin bizim için çok önemli olduğunu belirterek söze başladı. “Biz, İngiltere’ye, desteğinize çok önem veriyoruz. Sizinle uzun yıllar şahsi dostluğumuza da dayanarak, Türkiye’nin AB üyeliği perspektifini en iyi anlayacak kişilerden biri siz ve ülke olarak da İngiltere’dir diye düşünüyorum.”
AB ile Türkiye arasında son yıllarda bazı nedenlerden dolayı tıkanmanın yaşandığının herkesçe bilindiğini söyleyen AB Uyum Komisyonu Başkanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ancak bunların geçici olduğunu biliyoruz. Tıkanıklığın aşılması hususunda katkılarınızı bekliyoruz. Biz AB’nin tutumu ne olursa olsun, kriterleri ve standartları yakalamak için hükümet olarak, Meclis, Sivil toplum örgütlerimiz, işadamlarımız, özetle bütün Türkiye olarak çok ciddi çalışıyoruz. Biz de komisyon olarak üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Bu çalışmalarımız bizi siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik alanlarda ileri amaçlarımıza götürüyor.”
Önümüze ‘Kıbrıs’ ve blokajlar olmak üzere iki ana engelin çıkarıldığına da değinen Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, Fransa’nın kimi fasılların açılmasını ‘tam üyeliğe götürür’ gerekçesiyle bloke etmesinin, AB ile Türkiye’nin yaptığı anlaşmaya aykırı olduğunu söyledi. “Fransız blokajının mantıksal ve yasal temeli tutarlı değildir. Çünkü Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşma tam üyeliği amaçlamaktadır. Kıbrıs meselesine gelirsek, bütün bu çözümü tıkayan gelişmelere rağmen, eğer AB verdiği taahhütlere uyarsa, seçilen yeni başkanın varlığını da fırsata dönüştürerek yeni bir başlangıca hazırız. BM gözetim ve hakemliğinde görüşme yapabiliriz. Biz, Türk tarafı olarak iki toplumlu tek devlet görüşümüzü değiştirmiş değiliz. Artık kimi anlayışların, tutumların değiştirilmesi gerekiyor. Değişimi yönlendiremezsek, değişim bizi yönlendirir. Bunun sancıları, sıkıntıları daha fazla olur. Kimi ülkeler, bu arada Kıbrıs da benzer bir olguyu yaşamıyor mu? Bakınız biz 30 yıl süren bir meselemizi, terör meselesini farklı bir bakışı, anlayışı hayata geçirerek aşmaya çalışıyoruz. Gittikçe artan sinerjisi ile kardeşliği sosyal, ekonomik verime dönüştüreceğimizden kuşku duymuyorum. Biz başardık, başarıyoruz. Birlikte ve iyi niyetle Kıbrıs’ta da bunu başarabiliriz.”
Aynı zamanda AB Genişlemesi Dostluk Grubu Sekreteri de olan Robert J. Walter da konuşmasına Türkiye’ye gelişlerinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı. Mecliste yaptıkları görüşmelerin çok verimli geçtiğini, bakanlıklar ve diğer kurumlarla yapacakları görüşmelerin de kendileri için önemli olacağını söyleyen Walter, “Türkiye özellikle son yıllarda herkesi imrendiren bir dinamizmle her alanda ilerleme kaydetmektedir. Bunu açıkça görüyoruz. Üstelik global ve çevresel olumsuz gidişata rağmen kalkınmanızı sürdürüyorsunuz. AB’nin daha aktif, dinamik kabiliyet kazanması için Türkiye’ye ihtiyacı olduğu, olacağı kanaatindeyim. Bu gidişle ileriki zamanlarda Türkiye’nin AB’ye değil, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı olacak. Bu nedenle Kıbrıs konusu da dâhil olmak üzere yeni bir diyalog ve müzakere süreci başlamalıdır. Sorunlar masaya konup tartışılmalı. Barış devam etmelidir. O zaman refah ve kalkınma daha fazla artar ve paylaşılır. Bu yöndeki çabalarınız için katkı vermeye hazırız.”
AB’ye girişimizin doğrudan Türkiye’nin elinde olduğunun bilincinde olduklarını, bunun için çok güçlü olmamız gerektiğini ifade eden Komisyon Başkanı Tekelioğlu, yaşanan bazı sorunların benzerlerini AB üyesi ülkelerin de yaşadığını, hatta bu sorunların bazılarının Birliğin kendi ilke ve standartlarına uymaması sonucu oluştuğunu söyledi. “Eğer AB kendi ilkelerine ve standartlarına uysaydı bugün Kıbrıs sorunu olmazdı, İtalya zora girmezdi. Yunanistan ekonomisi bu hale düşmezdi. Fakat biz AB’nin bu uygulamalarını değil yazdıklarını, yazılı olanları önemsiyoruz. Her şeye rağmen dostluklar, ilişkiler geliştirilmelidir. Mesela vizeler kaldırılmalıdır. Bu konuda İngiltere bir adım atarak diğer Avrupa ülkelerine örnek olabilir. Bu konuda kimi tereddütlerin olduğunun farkındayız. Ama Türkiye’nin on yıl öncesi Türkiye olmadığını herkes biliyor, bilmelidir. Eskiden vizeler kalkınca buradan Avrupa’ya bir insan akışı olabilirdi. Ancak şimdi işler tersine döndü. Şimdi oradaki vatandaşlarımızın gözü burada.”
Tekelioğlu’nun görüşmenin sonlarına doğru anlattığı, güncelliğini koruyan bir anekdotu damgasını vurdu. “Geçen hafta Değişim Programı kapsamında Fransa’daydım. Orada bir parlamenter Kıbrıs konusunun ayakkabımızda çakıl taşı olduğunu, bundan kurtulmamız gerektiğini söyledi. “Doğrudur” dedim, “üstelik iki ayakkabımızda da çakıl taşı var. Ama bu taşlardan kurtulmamız için bize ayaklarımızı kesmeyi önermeyin.”